İlişkiye Başlarken
Hangi ilişkiye başlarsak başlayalım, merak ederiz? Acaba karşımda ki gerçek mi? Güvenebilir miyim? Ne kadar doğru söylüyor? Yaşadıklarım gerçek mi yoksa kandırılıyor muyum?
Hele birde romantik ilişki başlangıcındaysanız ve kendinizi bu özel ilişkiye açmışsanız bu sorular korku duygusuna dönüşecektir.
Bu soruların aklımızdan geçmesi çok normal ve bu sürecin bir parçası. Ego kendini korumak ve güvende hissetmek için sorar da sorarJ
Bu soruların cevapları ego için çok önemli. Çünkü ego için güven, ancak dışarıdan alınabilen bir duygu. Diğer duygularda olduğu gibi güven duygusunu da bir karşılığa bağlamıştır.
Öz’de tüm duygular zaten içimizde ve bizde var. Ve ruhsal boyuttan gelirken hepsinin varlığıyla geliyoruz. Zamanla egonun oluşması ve deneyimler ve tekrarlar sonrası bu bağlantıyı dikey boyuttan kesip yatay olarak beslemeye başlıyoruz.
Annem benimle ilgilenirse seviliyorum, Babam istediklerimi yaparsa güvendeyim, iyi bir okul okursam başarılıyım,iyi para kazanırsam zenginim, ya da bir ilişkim olursa beğeniliyorum…Bu örnekleri sizlerde kendi hayatınızda çoğaltabilirsiniz eminim..
Elbette annenizin sizle ilgilenmesi ya da babınızın istediklerinizi yapması çok güzel olur ya da çok para kazanıp, bir ilişki deneyimlemekde istenilen durumlar. Sorun, duyguları bu şekilde bir karşılığa bağlamanız.
Karşılığa bağladınız da, bu duygular artık sizin içinizde değil karşı taraftan gelecek ve olmadığında kendinizi kötü hissettirecek deneyimler halini alıyor.
Yani kendi merkezinizden çıkıp karşı tarafın merkezine odaklanıyorsunuz. Ve karşınızdakinin kim olduğu artık sizin için çok önemli bir hale geliyor.
Karşınızda ki yalan söylediğinde kendinizi enayi yerine koyulmuş ve değersiz
Sizi aldattığında, kandırılmış ve güvende hissetmeyen,
İlgi göstermediğinde ise sevgisiz hissedebiliyorsunuz.
Oysa ki; bunun sizle hiçbir ilgisi yok! Karşınızda ki kişi sadece kendini deneyimliyor ve sizde onu deneyimleyen, gözlemleyen oluyorsunuz.
Özde kendinizi sevgi, güven dolu, değerli ve yeterli hissettiğinizde zaten karşınızda ki kişinin kim olduğunu çok daha net görüyor ve onun olma şeklinden etkilenmiyorsunuz. Bu kez gördüğünüz kişi karşısında seçim yapma gücünüzü hatırlıyor ve böyle bir kişiyle olmayı seçmiyorum diyebiliyorsunuz.
Günün sonunda kimse, yalan söyleyen, aldatan, sevgisini, ilgisini paylaşmak istemeyen biriyle birlikte olmak istemez.
İlle de istiyorsanız bilin ki, alta egonuz zaten kendini değersiz, yetersiz, güvensiz ya da sevilmiyor hissediyor ve bunu haklı çıkarmak adına bu tip kişilere çekiliyor olacaktır.
Ve diğer taraf için ise durum daha vahim!
Hayatı deneyimlerken kendin olmamak, kendini saklamak ya da yalan söyleyip aldatmak, kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük. Deneyimler, kendi egonuzdan yani en güvendiğiniz kişiden kendinizden çıktığında artık biliyorsunuz ki, kimseye güvenilmez, kimse dürüst değil ve gerçekte sevgi diye bir şey yok.
Yani bu davranışlar karşı taraftan geldiğinde kendi merkezinizde durup seçim yapabiliyorken, bu durumları siz oluşturuyorsanız, bu kez içinizde kocaman bir boşluk oluşacak. Kişi kendini günden güne güvensiz, değersiz ve sevgisiz hissedecektir. En güvendiği kişi bile ( yani kendi ) her gün yalan söylüyorsa kime güvenebilir ki?
Özümüze ait olan ve yüksek frekanslı bu duyguların yokluğunda( güven, sevgi, değer..) elbette bir uyarı sistemi olarak hastalıklar kapınızda belirecektir. Özünüze ait olan duyguları yaşamayıp sürekli düşük frekanslı duygularla hayatı yaşamak ( korku, endişe, güvensizlik, sevilmiyorum..) bedeninizin hoşuna gitmeyecektir. Ve elbette tıkanıklıklar, zorlamalar ve kırılmalar olacaktır.
Sevgiyi almakta vermekte bir değerdir. Öncelikle kendinize verebileceğiniz en yüksek değer. Şimdi, şu an da değişimi başlatabilir ve kendiniz için kalbinizin açılmasına niyet edip kendinizi yeniden deneyimlemeye başlayabilirsiniz.
Sevgiyi, güveni, değeri içinizde hissettiğiniz harika bir gün diliyorum
Sevgiler
Ayşegül Demirel
532 740 64 34
Değişim Koçluğu
Comments (1)
Teşekkürler 🤗