Elalem tatile çıkmış

Hem de çook uzaklara ve de 1 hafta geri dönmeyeceklermiş.. Gittikleri yerde ne bir internet ne de telefon varmış. Yani çok rahatız bu hafta.

Dilediğimiz gibi giyinebilir, dilediğimiz kişilerle konuşabilir hatta dilediğimiz gibi yemek bile yiyebiliriz. Elalem ne der? Ne düşünür korkunuz kalmasın :))

Canınız şarkı mı söylemek istiyor koşun bir karaokeye hemen.. Nasılsa elalem yok!

Çok sevdiğiniz ama elalem ne der diye giyemediğiniz kıyafetleriniz var ya işte onları tam giyme zamanı.

Eşinizden boşanmak mı istiyorsunuz ? Ya da işinizden ayrılmak? Ya da işe girmek ? Ya da geç saatlere kadar dışarıda takılmak, Yoksa aşık olduğunuz adam sizden yaşça küçük mü? Ya da aşık olduğunuz kadın sizden yaşça büyük mü? Evlenmek istiyor ama elalem ne der diye korkuyor musunuz?

Bu yaşa kadar geldiniz yoksa halen evlenmediniz mi? Elalem ne der ? Hemen birini bul evlen, öyle çok inceleme bu yaştan sonra 🙂

Hadi hemen başlayın..

1 Haftada çok iş bitirirsiniz eminim. Elalem öyle güzel tatil yapıyor ki değil bu hafta geldiklerinde bile kimseyle ilgilenemezler.

Tabi birden bu ani haber sonrası aklınıza ilk gelenler var birde nasılsa hiç olmayacak diye çok arkalara sakladıklarınız.

Hadi şimdi oturun bir güzel, yapmak, yaşamak istediklerinizi ya da yapmak istemediklerinizi ! yazın. Elalemin korkusundan dolayı sizi geri tutan tüm deneyimleri ya da size ait olmayanları su yüzüne çıkarma zamanı.

Elalem sadece, daha önce sizin yargıladığınız insanların takma ismi:)

Yani elalemin sürekli tatilde kalmasını bir daha asla geri dönmemesini istiyorsanız bunun bir yolu var..

Aman Ayşegül ben hiç kimseyi yargılamam, hiç sevmem yargılamayı da der gibisiniz. Ama durun ille de yargılayıp karşı tarafa iletmenize gerek yok zihninizden geçmesi bile enerjisel olarak yargılamak maalesef.

Yolda yürürken, kilolu bir kadının tayt giydiğini görünce! Bir adam çok renkli hatta rengarenk gömlek giymişse, liseli gençler ellerinde sigara yanınızdan geçmişse, bir sanatçı eşinden boşanır boşanmaz sevgilisiyle el ele fotoğraflandıysa, aklınızdan geçirdiğiniz cümlelere bir bakın bakalım..

İyi hoş da daha yeni boşandılar hemen öyle sevgili mi olurmuş? Kesin öncesi vardır kocasını aldatmış kadın!!!

Tamam herkes istediğini giyinebilir ama bir de yakışan var, göz estetiği diye bir şey var canım? Ne o öyle o kiloda giyilir mi hiç?

Erkek dediğin biraz ağır olur. Renk renk giyinip çıkmış hiç hoş değil!

Sigara içilir tabi de o yaşta başlamaları doğru değil, hayır korkuyorum bu gençlerin sonu kötü olacak diye yoksa banane!

Valla sizi bir şey söyleyeyim mi, siz düşünseniz de, düşünmeseniz de, söyleseniz de, korksanız da herkes istediğini yine yapar. Zaten bunu düşünerek, dik dik bakarak hangimiz bir diğerini değiştirebilir. Herkes yaşamak istediği şeyin peşinden gidiyor zaten. Sorun arada kalan yargıladığımız konu başlıklarında!

Daha doğrusu sorun, bunları deneyimlerken sizin girdiğiniz enerji alanları. Yani diğerlerine olan bakış açınız sizin adımlarınızı da kısıtlıyor. Zihin bir adım atacağı zaman hemen duruyor, diğerleri ne düşünür? Elalem ne der? Çünkü ben düşünüyorum onlarda düşünecek…

Tam tersi durumda ise, ben istiyorum ve yapıyorum zaten herkes kendi istediği gibi yaşıyor hayatını!

Ve bu liste uzar gider. En gözlemcimiz bile zihinde yargılayıp duruyor işte.

Kaçımız, kendimiz gibi giyinip, kendi düşüncelerimizi söyleyebiliyoruz?

Gerçekten arzu ettiğiniz hayatı yaşamak, huzurlu, mutlu bir toplumda var olmak istiyorsanız önce içinize dönün.

Diğerlerini yargılayarak egonuz neyi elde ediyor? Egonuzun kazancı ne ? Egonuz neyi ispat etmeye çalışıyor.

Amacınıza hizmet etmeyen bir alışkanlık bile olabilir!

Yargılanmak istemiyorsanız yargılamayı durdurun.

Fark edin, durdurun, dönüştürün ve değişin….

Özgürleşin

Kendimi olduğum haliyle seviyor ve kabul ediyorum. Herkesin olmak istediği halini olduğu gibi kabul ediyor ve izin veriyorum. Önce kendime sonra da diğer tüm insanlara.

Yolunuz açık olsun..

Sevgilerimle…

Ayşegül Demirel

Birebir koçluk ve Online seminerler için arayabilirsiniz

532 740 64 34