Evren sorularınızı cevaplıyor !!!
Evet siz soruyorsunuz evrende cevaplıyor! Hem de hemen.
Yoksa siz fark etmediniz mi?
Sabah uyandığınızda, yeni bir yıla başladığınızda ya da hayatınız boyunca hangi soruyu , soruları sordunuz ? Soruyorsunuz ?
En çok neyi merak ettiniz? Ya da ulaşmak istediğiniz şey olmadığında sizin soru cümleniz neydi?
Siz bir soru sorduğunuzda evrende ki tüm titreşimler bu cevabı hazırlamak zorunda. Burada ki sır ise sizin soruyu soruş şekliniz!
Şimdi durup düşünün, sorduğunuz soru sizi daha da sorunun içine odaklayan ve cevabının sizi mutlu etmediği bir soru mu ?
Yoksa zaten soruyu çözüme ulaşmak için mi soruyorsunuz ?
Evren titreşimler üzerine kurulu ve titreşimin bedenimizde var oluşu ise hislerimiz ve duygularımız!
Soruyu soran kişi ne hissediyorsa evren daha fazlasını vermek zorunda. Çünkü evrenin dili duygu titreşimi.
Neden bu benim başıma geldi?
Neden para kazanamıyorum
Neden istediğim, hayal ettiğim bir ilişkiye sahip değilim?
Neden hep üzülüyorum?
Bütün bunlar niye hep benim başıma geliyor?
Ben mutlu olamayacak mıyım?
Ben iyi bir şeyi hak etmiyor muyum?
……
Bu soruların cevaplarının evren tarafından cevaplandığını düşünsenize! negatif bir döngüyü kendi kendinize başlattınız bile!
Soru : Neden bu benim başıma geldi ?
Evrenin cevabı : Hım, demek tam olarak anlayamamış. Tekrar aynı deneyimi farklı olarak yaşatmalıyım eminim bu kez anlar 🙂 Titreşimsel olarak oldukça çaresiz. Daha fazlasını hak ediyor!
Soru : Ben mutlu olamayacak mıyım??
Evrenin cevabı : Sen nasıl istersen öyle olur. Oldukça üzgün ve çaresiz bir titreşim yayıyorsun. o Halde bu titreşimin fazlasını vermeliyim. Çünkü bu senin seçimin:)
Soru : Neden para kazanamıyorum ?
Evrenin cevabı : Para kazanamama nedenlerini merak ediyor? O halde bu nedenleri ona daha çok göstermeliyim. Bu kez istediği olacaktır. Para kazanamamaya devam ederse bunun nedenini de çözecektir.
Gördüğünüz gibi, evrensel titreşimler arkadaşınız, anneniz ya da size iyilik yapmak için bekleyen bir güç değil. Sadece sizin ne hissettiğinize bakıyor ve onun daha fazlasını veriyor. Ve asla sizin hislerinize ,duygularınıza müdahale etmiyor. Siz istemedikçe, sormadıkça kılını bile kıpırdatmıyor.
O halde bu evreni, evrensel titreşimi hayatıma nasıl dahil edebilirim ?
Elbette ki sorularımı değiştirerek ! Sorularımı değiştirebilmem için bakış açımı değiştirmem gerekiyor öncelikle.
Soru : Bugün mutlu , keyifli ve bol süprizli geçseydi NASIL olurdu ?
Evrenin cevabı :Hımm, eğlence ve keyif istiyor. Titreşimi oldukça yüksek. Hemen hazırlıyorum.
Soru :Birlikte eğlenebildiğim, keyifli zaman geçirdiğim biri ile tanışsaydım NASIL olurdu?
Evrenin cevabı :Hımm, eğlence ve keyif istiyor. Titreşimi oldukça yüksek. Hemen hazırlıyorum.
Burada ki en önemli nokta soruyu soruş şekliniz ve soruyu sorarken kim olduğunuz ?
Merak eden ve pozitif hisler hisseden bir kişi mi?
Yoksa
Bu durumdan canı sıkılmış ve şimdide üzgün, çaresiz hatta nefret eden kişi misiniz?
Evrenin sizi anladığı tek bir dil var o da : DUYGULARINIZIN TİTREŞİMİ
Bu küçük sırrı canlı tutmanız ve her an hayatınıza katabilmeniz adına size her hafta bir soru gönderiyor olacağım.
Dilerseniz gelen soruları dilerseniz de kendi sorunuzu hazırlayabilirsiniz.
Siz ne hissederseniz evren size daha fazlasını verecektir.
Bu haftanın sorusu :
Hayatımda bolluk ve bereketi daha fazla deneyimlemek istiyorum. Bu hafta bereketimin arttığını deneyimleseydim bu NASIL olurdu ? Bereketi artan ben ”Şimdi’ de kim olurdum ? Ne hissediyor olurdum ?
Sevgiler…
Bir yanıt yazın